İNSANIN DOĞADA KENDİNİ GERÇEKLEŞTİRMESİ Felsefe dediğimiz disiplinin her zaman başlıca üzerinde durduğu konular Tanrı, İnsan ve Doğa olmuştur ve bunların karşılıklı ilişkileri üzerine yoğunlaşmışlardır. En erken felsefeciler başlıca tanrı ve doğa arasındaki ilişkiyi araştırmışlar, gerçekliği bunun üzerine inşa etmeye çalışmışlardır. Bu felsefeciler yunanlılar idi. Insanı doğadan ve tanrıdan ayrı olarak ele alanlarda ilk yunanlılar olmuştur. Ortaçağ gibi bir zaman dilimine geldiğimizde bu sefer hristiyan kilise ile birlikte doğanın bütünüyle gözardı edildiğini ve insanın tanrıyla ilişkisinin gündemde kaldığını görürüz. Modern felsefeciler ise başlıca doğa ve insan arasındaki ilişkileri konu almışlardır. Şu an biz ise Tanrıyı bütünüyle saf dışı etmiş adeta kendi kurduğumuz bir dünyanın Tanrısı şeklinde yaşıyoruz. Peki bu neye göre değişiyor ? O zaman bizim gerçekliği sabit kılacak bir fikrimiz nasıl olacak ya da sabit bir gerçeklik var mı ? Yoksa gerçeklik ded
PLATON VE ESERLERİ -Onun felsefe anlayışından ayrı başlıklarla daha sonraki yazılarda bahsedeceğïz. Kendisi ünlü antik yunan filozofudur. M.Ö 427-347 yılları arasında yaşamıştır. Geniş omuzlarından ve atletik yapısından dolayı platon lakabını alır. Asıl adı Aristokles’tir fakat platon ismiyle tanınmıştır. Kendisi 20 yaşından beri hiç yanından ayrılmadığı Sokrates’in öğrencisidir. Aynı zamanda ünlü antik yunan filozofu Aristoteles’in de hocasıdır. Platon’un aileden gelen bir felsefe temeli var. Lirik ve epik şiir yazmayıda biliyordu. Sanatla meşgul olsada daha sonra bunu taklit olarak nitelendirmiştir. Platon bir sanatçı ve özellikle edebiyatçı olarak yetiştirilmesinden dolayı kurguladığı düşünsel ürünleri çok ustaca ve şiirsel bir anlatımla ortaya koymuştur. Eserlerini diyaloglar biçiminde yazmıştır. Ilk filozoflar ve doğa filozoflarının hepsinden haberdardır. Antikçağ yunan felsefesinde Sokrates öncesi filozoflar daha ziyade materyalist görüşler üretmişlerdi. Antik felsefen